Ben Buradan Okuyorum, Kitapların Değişen Dünyası
Tim Parks, Çeviri: Roza Hakmen, Metis, 2016
Okuyan, yazan, çeviriyle uğraşan herkesin aklından geçirdiği sorulara dair kuşatıcı bir kitap olan Ben Buradan Okuyorum, birbirini tamamlayan otuz yedi metin aracılığıyla “uluslararası” romanın ortaya çıkışıyla “yerel” edebi üslupların nasıl kaybolduğunu, piyasa güçlerinin “ciddi” kurmacayı nasıl şekillendirdiğini, çevirinin hesapta olmayan etkilerini, edebiyat eleştirisi alanındaki sıkıntıları, yazarların hayatları ve eserleri arasındaki sorunlu ilişkiyi inceliyor.
Sorularını Kitabın Çevresindeki Dünya, Yazarın Dünyası, Yazarın Dünyası, Dünyalaraşırı Yazmak başlıkları altında topladığı dört bölümde ele alan Parks, zihin açıcı yakın okumalarla ve tekrar tekrar dönüp kendine bakarak, yazarların –ve okurların– bir taraftan yeni küresel sistemin, diğer taraftan bu sistemin alametifarikası olan romanın baskısından kaçıp kaçamayacakları üzerine düşünüyor.
Kitabın önsözüne, “Her şeyi baştan düşünme zamanı geldi. Her şeyi. Yazmanın anlamını, bir okur kitlesi için yazmanın anlamını – hangi okur kitlesi için?” sözleriyle başlayan Parks şöyle devam ediyor; “… Okumanın anlamı ne peki? Başka insanlarla konuşabilmek için onların okuduğu şeyleri mi okumak istiyorum? Hangi başka insanlar? Onlarla niçin konuşmak istiyorum? Zamanımın adamı olabilmek için mi? Yoksa başka zamanları, başka yerleri tanımak için mi? Dünya görüşümü doğrulamak için mi okuyorum, sorgulamak için mi? Yoksa görüşümü sorgulamak için okumak, gerçekten düşündüğüm gibi cesur bir adam olduğum yolunda teskin edici bir doğrulama mı? Okuduğum kitaplar ne kadar zorlayıcıysa kendimden o kadar memnuniyet duyuyorum. Tek dünya, tek kültür fikri hepimizin aynı kitaplara yönlendirildiğimiz anlamına mı geliyor – eğer öyleyse, eninde sonunda kaç yazar olabilir ki? Yoksa herkes yazar olacak, ama yazdıklarına para ödenmeyecek mi? “Kimse ölümsüzlük taklidinden vazgeçemez” demişti Emil Cioran. “Ölüm mutlak son olarak kabul edildiğinden beri herkes yazıyor…”